Home Kısa Hikayeler Kader mi tesadüf mü? (Kısa hikayeler) | Aşk

Kader mi tesadüf mü? (Kısa hikayeler) | Aşk

yazar Ender Çene
kader kısa hikayeler

Karşılaşmamız kader mi yoksa tesadüf mü?

Kısa hikayeler hayatınızı değiştirecek ve size farklı bir pencereden bakış sunacaktır. Kısa hikayelerimizi takip edebilir ve bize kısa hikayeler yazabilirsiniz. Aşk ile ilgili harika bir kısa hikaye… Kısa hikayemize gelelim…

kadın-portresi20 yaşların sonlarındayım. Gençliğin verdiği, aptal ama bir o kadar da temiz duyguların yaşandığı, beyinden çok kalbin vücudu yönettiği, düşünmeden konuşulan cümlelerin, alınan kararların bittiği yaşlara veda ederken, belki de hiç unutulmayacak kararların alınacağı 30’lu yaşlara gidiyordum. Yeni boşanmıştım. Şiddetli geçimsizliğin, aşırı kıskançlığın olduğu bir evlilik bitmişti. Sevmiştim hem de çok. Ama 18 yaşında evlenmek için sadece sevmek yetmiyormuş bunu anladım. Evlenme kararı aldığımızda uluslararası ticaret ve finans bölümü Birinci sınıfı okuyordum. Ailem, iyi bir özel üniversiteyi tam burslu kazandığım için, okulu bitirmek koşulu ile evlenmeme razı oldular.

kadın iş hayatıYıllar geçmişti ve ailem geldiğim noktadan memnundu. Okulu iyi bir derece ile bitirmiş, sevdiğim adamla evliydim. Daha ne isteyebilirdim ki! Her şey çok güzeldi. Ta ki iyi firmadan yöneticilik teklifi gelene kadar. Eşim önce anlamsız bir şekilde kabul etmedi. Çeşitli bahaneler üretti. En komiği ise odamın 2 katta olmasıydı. “Senin asansör fobin var her gün nasıl inip çıkacaksın.

 

İki gün sonra sıkılırsın” olmuştu. Dinlemedim çünkü ben aileme karşı sırf “seviyorum” diye üniversiteyi okurken evlendim. Hem evliliğimi, hem okulumu idare ettim. İyi bir okulda, iyi bir derece ile 3 yabancı dil öğrenmiş bir şekilde mezun oldum. Bu fırsatı asla kaçıramazdım.Benim iş teklifini kabul etmemle başladı en kötü günler. Gün geçtikçe uzaklaşıyordum ondan. Kavgalarımız artmıştı. Eve geç gelmeleri, yalandan uydurduğu şehir dışı seyahatleri, salonda uyumaya başlamaları… Sonunda anlaşmalı boşandık.

Sonrasında her şey çok farklı oldu. İşime daha çok odaklandım. Sabahları işe daha erkenden gider, akşamları ise geç saatlere kadar çalışır olmuştum. Ailem bu durumuma ses çıkarmıyordu, boşanma sonrası depresyonu olarak görüyorlardı ve çalışmamın terapi olduğunu düşünüyorlardı.

Artık sebep ne olursa olsun bu durum hem bana hem şirkete iyi gelmişti. Öyle ki şirketin cirosunu yılın son çeyreğinde ikiye katlamıştım. Bundan dolayı yönetim kurulu bir kutlama gecesi organize ettirmişti. Uzun zamandır gece dışarı çıkmıyordum. Çıkmayı bırak, en son ne zaman kendime vakit ayırdığımı bile hatırlamıyordum. İşte o gece her şeyin başladığı gündü.

[su_box title=”Anka Kuşu Hikayesi Nedir?” box_color=”#b90b92″ radius=”6″]Anka Kuşu ve hikâyesi bir efsanedir. Pers mitolojisinde hayat bulan bu efsane, zamanla diğer mitolojilerde de yeniden varoluş olarak yer almıştır. Hatta Zümrüdü Anka, olağanüstü özelliği ile birçok edebi esere konu olmuştur. Küllerinden yeniden doğan Zümrüd-ü Anka nedir? Anka kuşu hikayesini okuyun.[/su_box]

Yanıma yaklaştı ve “Merhaba” dedi. Tanıyordum bu simayı, herhalde şirketten çalışanlardan biri diyerek -Merhaba dedim.
-Tebrik ederim. Uzun zamandır bu firmada çalışıyorum ama sizin kadar şirkete katkı sağlayan, başarılı bir yönetici görmedim, dedi. O, konuşurken sesi öyle naif, öyle huzur vericiydi ki. Diğer sıradan, kıskançlık içeren tebrikler gibi değildi. Gece boyunca sohbet ettik. Sanki uzun yıllardır görüşmeyen ve birbirini özleyen iki arkadaş gibi. O geceden sonra görüşmeye devam ettik.

Aynı şeylerden hoşlanıyor, keyif alıyor ve mutlu oluyorduk. Öyle ki “sinemaya gidelim” desem, aynı ayna “şu filme gidelim” diyoruz. “Hafta sonu bir şeyler yapalım” desem, daha sözüm bitmeden “ormana yürüyüşe gidelim” diyor. “Acıkmadın mı” desem “dürümleri söyledim bile” diyor.

Aşık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuşlar, cevaplamış Şems:

-Senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez. Herkes aşık olabilir; ama hiç kimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin. Seni özel kılan sevdiğin değil, sevgin…

Önceleri hep kadınlığımı ön plana çıkartarak herkesi hayran bırakmışımdır. Ama O, öyle değildi. O benim zekâma, hayran olmuştu. Bunu ilk söylediğinde anlam verememiştim. “Nasıl yani yoksa sen beni bir kadın olarak görmüyor musun?” demiştim. Kahkalarla gülmüştü ve bozuntuya vermeden onunla beraber gülmeye devam etmiştim. Sonra yüzümü avuçlarına alarak

“Sen hayatımda tanıdığım en güzel ve en mükemmel kadınsın. Ben seni cinsel bir obje olarak görmedim ki. Zeki kadınlar etrafındaki her şeyi güzel yaparlar. Çünkü bilirler ki, kendi mutluluğu için önce etrafını temizleyip toplamaları gerekir ve gerekirse onları mutsuz eden her şeyi kaldırırlar. Zeki kadınlar ayrıca güçlü kadınlardır, okyanusu geçip derede boğulmazlar ve tablonun bütününe bakarlar. Çok küçük şeylerle bile mutlu olurlar. Bu yüzden seni çok seviyorum.

Peki, sen beni sever misin?”. Bu son cümleyi duymayı beklemiyordum. İçim de kelebekler var. Yollarını şaşırmış, birbirlerine çarpıyorlar. Avuçlarım heyecandan terlemiş, şaşkınlıktan ellerimi dereye koyacağımı bilemeden ovalayıp durdum. Ellerimden tuttu ve “lütfen beni sev çünkü, sevdiğin her şey güzelleşiyor“.

[su_box title=”Olumlama Yapın ve Hayatınızı Değiştirin!” box_color=”#b90b92″ radius=”6″]Mucizevi olumlamalar; hayatınızı değiştirecek güçte ve enerjidedir. Harika olumlama cümleleri size pozitif etkide bulunur. Pozitif olmak için olumlu düşünmek ve o şekilde yaşamak çok önemlidir. Olumlama nasıl yapılır?[/su_box]

Benzer Yazılar

Yorumunu Bırakır mısın?