Doğum şekilleri nelerdir? Doğum egzersizleri nelerdir? Her kadının hayali anne olmaktır. Yaşanılan stres ve kaygı bu soruları sormamıza sebep oldu. Peki, gebelikte doğum korkusu ile nasıl baş edilir?
Uzun zamandır düşündüğün ya da hiç aklında yokken sana yaptığı sürprizi öğrenme vakti geldi. Test POZİTİF. Evet, hamilesin. Birkaç dakika neler olduğunu anlamaya çalışacaksın. Sonra bir sevinç çığlığı belki de arkasından gelen sevinç gözyaşları. Bir an durdun ve “ben ne yapacağım” demeye başladın. Dur hemen telaş yapma. Eğer bu yazımıza denk geldiysen sevinmelisin. Çünkü sana, doğuma kadar olan süreçte yardım edecek gerekli bilgilere ulaşabileceksin. Hadi başlayalım…
ÖNEMLİ: Bu yazı hiç bir şekilde, tedavi, tanı ve veya tavsiye niteliği taşımamaktadır. Öncelikle bir uzman doktora başvurunuz. Buradaki yazı ve yazılar tamamen bilgi amaçlıdır.
Doktor Seçimi
Hamilelik sürecinde mutlaka doktor kontrolü altında olmanız gerekiyor. Günümüz teknolojisi ile henüz anne karnındaki bebek ile ilgili tüm bilgilere sahip olabiliyoruz. Bu bilgiler ışığında gebeliğin seyri takip ediliyor. Olası aksi bir durum fark edildiğinde müdahalede bulunuluyor. Bu yüzden doktor seçimi yaparken evinize yakın bir hastanede çalışan doktor tercih etmenizde fayda var. Bebek ile ilgili beklenmeyen bir durum hissettiğinizde ya da beklenen doğum tarihinden önce başlayan bir doğum söz konusu olduğunda hemen hastaneye ulaşmanız çok önemli. Büyükşehirler de ve trafiğin yoğun olduğu bölgelerde oturuyorsanız, hastane seçimini doğru yapmalısınız.
Doğum Şeklinin Seçimi
Belki de hamile olduğunuzu öğrendiğinizde ilk aklınıza gelen “Nasıl doğum yapacağım?” olmuştur. Bu sorunun ilk akla gelmesinin sebebi, etrafımızdan duyduğumuz belki de yanınızda konuşulmaması gereken o acı doğum hikâyeleri yüzünden. Merak etmeyin, doğum yapmak o kadar da zor değil. 3 normal doğum yapan bir anne olarak söylüyorum. Doktorunuz ile gebeliğin seyrine göre karar verebileceğiniz 4 şekilde doğum vardır. Bunlar;
1-Sezaryen Doğum
Normal doğum yapmaya uygun olmayan gebeliklerde sezaryen doğum, hem annenin sağlığı hem de bebeğin sağlığı için doktorların karar verdiği bir doğum şeklidir. Günümüz çalışan anne adaylarının artması sebebiyle ve doğum esnasındaki rahatlıktan dolayı sezaryen doğum daha çok tercih ediliyor. Diğer bir tercih sebebi ise, normal doğum sırasında oluşan sancılar. Uzmanlar, gebeliğin normal seyirde seyrettiği sürece sezaryen doğumu tercih etmemektedirler. Sezaryen doğum sonrası diğer doğum şekillerine göre iyileşme süreci biraz daha fazladır. Sezaryen doğum ile normal doğum kıyaslandığında; sezaryen doğum sonrasında anne yardım almadan bebeğini kucağına alamazken, normal doğum yapan anne yardım almadan bebeğini kucağına alabilmektedir. Fakat anne adaylarının unutmaması gereken tek bir şey var. Doğum şeklini, gebelik sürecinde anne ve bebeğin sağlığı belirleyecektir. Bu yüzden bunu kafanıza takıp stres yapmayın. Çünkü stres erken doğumun sebeplerindendir.
2-Epidural Doğum
Halk arasında prenses doğum olarak da bilinen epidural doğum, ağrısız doğum isteyen anne adaylarının tercih ettiği bir doğum şeklidir. Epidural doğumu seçen anne adayına, normal doğum eyleminin başlamasından hemen önce bel kısmından özel bir iğne ile ağrı kesici verilerek belden aşağısının ağrı hissetmemesi sağlanır. Epidural anestezi, normal doğum yapmak isteyip ancak ağrı korkusu olan anneler için güzel bir seçim olabilir. Fakat doğum sırasında ve sonrasında nadirde olsa ciddi sıkıntılara sebep olabilmektedir. Uzmanlar, epidural anestezi sırasında dura mater zarı delinirse iyileşme süresinde şiddetli baş ağrıları görülebileceğini, rahim, bağırsak ve idrar kesesinin kasılma hareketlerinin zayıflamasına ve/veya durmasına sebep olacağını belirtmektedirler. Nadir de olsa bunların olma ihtimali, doğum sonrasında bebekle yaşayacağımız keyifli deneyimleri kaçırmak olacaktır. Unutulmamalıdır ki, her doğum şekli doktor kontrolünde ve onayında olmalıdır.
3-Suda Doğum
Dünyada popülerliği fazla olan bir doğum şeklidir. Ilık suyun insana verdiği rahatlatıcı özelliğinden, doğum sırasında anne stresi az yaşamaktadır. Su endorfin salgılanmasını artıracağından ağrılar daha az hissedilecektir. Suda doğum ; bebeğin doğuma kadar olan sürede anne karnında amniyotik sıvı içerisinde bulunduğundan, anne ve bebek için rahat bir doğum olmaktadır. Bu yüzden tercih edilmesindeki sebeplerden biri stresi ve ağrısı az doğal-normal bir doğum olmasıdır. Diğer doğum şekillerinde oluşabilecek riskler gibi suda doğumun da mevcut riskleri vardır. Bu riskleri en aza indirmek için suda doğum ünitesi olan tam teşekküllü hastanelerde ve bu konuda deneyimli bir ekip tercih etmek doğru olacaktır.
4-Normal Doğum
Gebelik normal olarak 40 haftadır. Normal doğum, hamileliğin 37 ila 42 nci haftalar arasında, kendiliğinden başlayan rahim kasılmalarıyla gerçekleşen ve vajinal yolla gerçekleşen doğum şeklidir. Her ne kadar bu süreç anneleri korkutsa da, normal doğum en doğal ve fizyolojik yol olduğu unutulmamalı. Normal doğumun sezaryen ile yapılan doğumlara göre açık ara üstünlükleri vardır. Başlıca;
- Normal doğum sonrasında anne birkaç saat sonra bebeğini kucağına alarak hemen emzirmeye başlayabilmekte. Bu durum sezaryen doğum yapan anneler için söz konusu değil. Çünkü annenin anestezi sonrası yaşadığı baş ağrısı, ameliyat dikişleri, gaz çıkaramama gibi problemleri yaşamaktadır.
- Normal doğum yapan anne günlük aktivitelerine devam edebildiği için vücudu, sezaryen ile doğum yapan anneye göre daha hızlı bir şekilde eski haline dönmektedir.
- Normal doğumda yaşanabilecek komplikasyonlar, sezaryen doğumda yaşanabilecek komplikasyonlardan çok daha azdır.
- En önemlisi normal doğum (sağlığı tehdit edecek aksi bir durum yok ise), annelikten önce yaşanabilecek en muhteşem deneyimdir.
Doğumu Kolaylaştıran Egzersizler
Gebelik, her kadının hayali ama bir o kadar da korkulu bir süreç. Gebelik boyunca doktorunuz ile doğru iletişimle kalmalı ve tavsiyelerine harfiyen uymalısın. Kalanını bedeninize bırakın. Emin olun doğum kapınıza geldiğinde her şey çok kolay olacak. Tabi doğum kapımıza gelmeden önce, gebelikte sizi rahatlatacak ve doğumu kolaylaştıracak egzersizler yapmanızı tavsiye ederim. Egzersizleri yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Yoga ve pilates : Hem fizyolojik hem de psikolojik olarak anneye büyük yardımcı olacak hareketlere sahiptir. Ayrıca nefes egzersizleri ile doğum sırasında nefes kontrolü yapmanıza yardımcı olur.
Kardiyo : Yüzme, yürüyüş ve basit egzersizler yaparak aşırı kilo artışını kontrol altına alabilir. Ayrıca vücudun dolaşım,kas ve solunum sistemlerini çalıştırarak sağlıklı bir şekilde gebeliği geçirmenizi sağlar.
Kegel egzersizi: En basit şekilde anlatmak gerekirse, tuvalet sırasında mesane boşalmaya başladıktan sonra bitmeden durdurun ve birkaç saniye tuttuktan sonra bırakın. Bu şekilde pelvik kaslarını güçlendirmiş olacaksınız.
Sonuç olarak; hamilelik öğrenildiği ilk günden itibaren önce aile desteği ve motivasyonu ile doktorunuz ile yapılacak düzenli ve sağlıklı iletişim sizi stressiz bir hamilelik süreci geçirmenize sebep olacaktır. Unutmayın ki bu 9 ay annelik gibi bir deneyime hazırlık için muhteşem bir deneyim. Keyfini çıkarmanız dileğiyle.
SAĞLIKLA KALIN.